Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Yağıbasan medresesi, Danişment Beyliği’nden Nizamettin Yağıbasan’ın Tokat ve Niksar’da yaptırdığı iki medresedir. Tokat bulunan Yağıbasan medresesi Çukur medrese olarak da bilinir.
Avluyu örten 14 m çapındaki kubbenin ortası açıktır. Yanlarda küçüklü, büyüklü tonozlu odalar, giriş eyvanının karşısında mescit ve dershane işlevindeki ana eyvan yer alır.
Niksar’da bulunan Yağıbasan medresesi (1157/1158) ise Tokat’taki medrese gibi kapalı avlulu medreseler planında ve yaklaşık 11 m çapında bir kubbeyle örtülüdür.
Bir bölümü Niksar Kalesi’nin duvarlarına yaslanan medresenin Doğu ve Kuzeyinde iki eyvan, Batı’sında beşik tonozlu küçük mekânlar vardır.
Her iki medrese de yalın, süslemesiz örneklerdir.
Giriş kapısı üzerindeki kitabede şu ifade yer almaktadır:
"Bu mübârek bina, el melik el âlem, el âdil ebu-l Muzaffer Yağıbasan bin Melik Gazi bin Melik Danişment’in emri ile 552 (Hicrî) senesinde yapılmıştır."
2010 senesinde restore edilerek günümüzde bir kültür varlığı olarak korunmaktadır.
N. Yağıbasan'ın kardeşlerinden Aynüddevle de Elbistan'ı ele geçirdi. Böylece Danişmendliler üç kola ayrılmış oluyorlardı. Zünnun Kayseri'de, amcası Nizameddin Yağıbasan Sivas'ta, diğer amcası Aynüddevle de Elbistan'da hüküm sürmeye devam ettiler.
Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Rükneddin Mesud, Zünnun'u destekliyordu. Nizameddin Yağıbasan Anadolu Selçuklu ordusuna yenilerek Sivas'ı terk etmek zorunda kaldı. 1159 yılında Bizanslılar ve Zengiler ile ittifak kurarak 1. Rükneddin Mesud'un oğlu 2. Kılıçarslan 'la çarpıştı. 2. Kılıçarslan'ın kardeşi Şahinşah'la birlikte Çankırı'ya gitti ve 1164 senesinde orada vefat etti.
Nizameddin Yağıbasan devrinde Anadolu Selçuklu devleti ile çatışmalara girmişler ve pek çok büyük savaş, din âlimlerinin araya girmesiyle engellenmiştir. N. Yağıbasan Danişmendliler'in son kudretli hükümdarıdır, ondan sonra zaten bölünmüş olan Danişmendliler, Selçuklu Devleti'nin saldırılarıyla ortadan kalkmıştır.
Niksar, Romalılar döneminde ayrıca Diospolis, Sebaste isimleriyle anılmıştır. 1672 yılında Niksar’a gelen meşhur seyyahımız Evliya Çelebi ise Seyahatname’sinde Niksar ismi hakkında uydurulan bir hikâyeyi "bu Niksar'ın doğusu Nik Hisar, yani iyi hisar olup hafifletmek suretiyle yanlış olarak Niksar denir" diye nakleder.
Roma İmparatorluğu'nun MS 395 senesinde ikiye bölünmesiyle Niksar, Bizans egemenliğine girmiştir. 11. yüzyılda Türklerin Anadolu’ya yaptıkları akınlarda 1067 yılında Alp Arslan’ın komutanlarından Afşin Bey tarafından fethedilmiş, ancak 1068 yılında tekrar Bizans’ın eline geçmiştir. Malazgirt Savaşı sonrasında ise Artuk Bey tarafından fethedilen Niksar, 1073’te tekrar elden çıkmıştır.
Niksar’ın asıl fâtihi Danişmendli Devleti’nin kurucusu olan Melik Danişmend Gümüştekin Ahmet Gazi olmuştur. Danişmend Gazi fetihten sonra Niksar’ı sahil Rumlarına karşı mücadelede kendisine hem bir üs hem de bu devletin başkenti olarak seçmiştir. Bu dönemde Niksar ilim ve kültür merkezi haline gelmiştir.
Tarih: 2019-06-19 21:03:25 Kategori: Tarih
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Yağıbasan Medresesi Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Yağıbasan Medresesi Yapılış Tarihi
1151 ve1152 yıllarında yaptırılan medrese, kapalı avlulu Anadolu medreselerinin ilk örneklerinden biri olması açısından önemlidir.Avluyu örten 14 m çapındaki kubbenin ortası açıktır. Yanlarda küçüklü, büyüklü tonozlu odalar, giriş eyvanının karşısında mescit ve dershane işlevindeki ana eyvan yer alır.
Niksar’da bulunan Yağıbasan medresesi (1157/1158) ise Tokat’taki medrese gibi kapalı avlulu medreseler planında ve yaklaşık 11 m çapında bir kubbeyle örtülüdür.
Bir bölümü Niksar Kalesi’nin duvarlarına yaslanan medresenin Doğu ve Kuzeyinde iki eyvan, Batı’sında beşik tonozlu küçük mekânlar vardır.
Her iki medrese de yalın, süslemesiz örneklerdir.
Giriş kapısı üzerindeki kitabede şu ifade yer almaktadır:
"Bu mübârek bina, el melik el âlem, el âdil ebu-l Muzaffer Yağıbasan bin Melik Gazi bin Melik Danişment’in emri ile 552 (Hicrî) senesinde yapılmıştır."
2010 senesinde restore edilerek günümüzde bir kültür varlığı olarak korunmaktadır.
Nizameddin Yağıbasan kimdir?
Yağıbasan'ın kelime anlamı, "düşmana baskın yapan" demektir. Yağı, eski Türkçe'de "hasım, düşman" mânâsına gelir. İşte bu lakabı taşıyan Melik Nizameddin, Danişmend Gazi'nin torunu Emir Gazi'nin oğludur. Kardeşi Melik Muhammed'den sonra Sivas bölgesine hâkim olmuştur. Melik Gazi öldüğünde yerine N. Yağıbasan'ın kardeşlerinden Melik Mehmed Gazi geçti. Melik Mehmed Gazi 1143 yılında vefât edince, yerine oğlu Zünnun geçti. Ama N. Yağıbasan, Zünnun'u tanımadı ve kendini Sivas'ta Melik ilan etti.N. Yağıbasan'ın kardeşlerinden Aynüddevle de Elbistan'ı ele geçirdi. Böylece Danişmendliler üç kola ayrılmış oluyorlardı. Zünnun Kayseri'de, amcası Nizameddin Yağıbasan Sivas'ta, diğer amcası Aynüddevle de Elbistan'da hüküm sürmeye devam ettiler.
Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Rükneddin Mesud, Zünnun'u destekliyordu. Nizameddin Yağıbasan Anadolu Selçuklu ordusuna yenilerek Sivas'ı terk etmek zorunda kaldı. 1159 yılında Bizanslılar ve Zengiler ile ittifak kurarak 1. Rükneddin Mesud'un oğlu 2. Kılıçarslan 'la çarpıştı. 2. Kılıçarslan'ın kardeşi Şahinşah'la birlikte Çankırı'ya gitti ve 1164 senesinde orada vefat etti.
Nizameddin Yağıbasan devrinde Anadolu Selçuklu devleti ile çatışmalara girmişler ve pek çok büyük savaş, din âlimlerinin araya girmesiyle engellenmiştir. N. Yağıbasan Danişmendliler'in son kudretli hükümdarıdır, ondan sonra zaten bölünmüş olan Danişmendliler, Selçuklu Devleti'nin saldırılarıyla ortadan kalkmıştır.
Niksar
Günümüzde Tokat vilayetinin bir ilçesi olan Niksar, Pontus Krallığı döneminde Caberia adıyla anılırdı. Niksar sayfiye alanlarına pek çok mabet, saray ve mesken inşaa edilmiştir. MÖ 72 yıllarında Romalılar ile Pontuslular arasında cereyan eden Mithridat savaşlarının üçüncüsü Niksar’da yapılmış ve şehir Romalıların eline geçmiştir. Romalılar, şehre Neo-caesarea (Kayser'in yeni şehri) adını vermiş ve Niksar ismi Neocaesarea'dan dönüşmüştür.Niksar, Romalılar döneminde ayrıca Diospolis, Sebaste isimleriyle anılmıştır. 1672 yılında Niksar’a gelen meşhur seyyahımız Evliya Çelebi ise Seyahatname’sinde Niksar ismi hakkında uydurulan bir hikâyeyi "bu Niksar'ın doğusu Nik Hisar, yani iyi hisar olup hafifletmek suretiyle yanlış olarak Niksar denir" diye nakleder.
Roma İmparatorluğu'nun MS 395 senesinde ikiye bölünmesiyle Niksar, Bizans egemenliğine girmiştir. 11. yüzyılda Türklerin Anadolu’ya yaptıkları akınlarda 1067 yılında Alp Arslan’ın komutanlarından Afşin Bey tarafından fethedilmiş, ancak 1068 yılında tekrar Bizans’ın eline geçmiştir. Malazgirt Savaşı sonrasında ise Artuk Bey tarafından fethedilen Niksar, 1073’te tekrar elden çıkmıştır.
Niksar’ın asıl fâtihi Danişmendli Devleti’nin kurucusu olan Melik Danişmend Gümüştekin Ahmet Gazi olmuştur. Danişmend Gazi fetihten sonra Niksar’ı sahil Rumlarına karşı mücadelede kendisine hem bir üs hem de bu devletin başkenti olarak seçmiştir. Bu dönemde Niksar ilim ve kültür merkezi haline gelmiştir.
Tarih: 2019-06-19 21:03:25 Kategori: Tarih
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx